Westworld (imdb:9.1/10)
Bugün sizlere 1.sezonunu bitirmiş olduğum bu güzel bilim-kurgu diziden bahsedeceğim. Önce bu dizinin yapımcısı Jonathan Nolan'dan biraz bahsedeyim. The Dark Knight Rises, The Prestige, Interstellar gibi efsane filmlerin senaryolarını yazmış ayrıca Person of Interest dizisinin de yaratıcısı ve yönetmenidir. Abisi Christopher Nolan da, tüm bu filmlerin yönetmeni oluyor. Bu dizi 1973 yapımı ve aynı ismi taşıyan Westworld adlı filmden uyarlamadır.
Dizinin en büyük artılarından biri de oyuncu kadrosu;Anthony Hopkins, Ed Harris, Evan Rachel Wood, James Marsden... Dolores karakterini canlandıran Evan Rachel Wood biraz medyatik bir kişi aslında, özellikle Marilyn Manson ile olan ilişkisi çok konuşulmuştu. Şimdi biraz da konusundan bahsedeyim. Tam tarihini bilmediğimiz bir gelecekteyiz, zengin insanlar için kurulmuş Western temalı bir park kurulmuş. Bu parkta gerçek insandan ayırt edilmesi imkansız yapay zekalar var ve bu yapay zekalara yüklenmiş senaryolar. Bu yapay zekalar her şeyi yapabiliyor, parka gelen müşteriye herhangi bir zarar verebilmek dışında tabii ki. Dizi bir çok gizemle başladı, sırlar her bölümde arttı, kafalar karıştı ancak öyle bir final yaptı ki hem tüm soru işaretlerini giderdi, hem de şaşırttı. Hikayenin en başına gidersek Ford ve Arnold iki başarılı mühendis ve yapay zekaya sahip robotları üretiyorlar ve bu robotlarla park kurmaya karar veriyorlar. Tam park açılacak ki Arnold bu yapay zekaların bilinç kazanabileceğini ve acı çekeceklerini düşünüp bu fikirden vazgeçiyor. Ancak Ford'a bu düşüncesini kabul ettiremiyor. Oğlunu kaybetmenin de acısıyla, ilk yarattıkları yapay zeka olan Dolores'e kendisini ve tüm yapay zekaları öldürttürüyor. Ancak Ford, buna rağmen bu parkı yine de açıyor. Biz tüm sezon Ford'u hırslarının esiri, maneviyat yoksunu bir adam sanırken finalde öğrendik ki Ford aslında Arnold'ın ölümüyle mesajı alıyor ancak bilincin anılarla değil acı anılarla kazanıldığını anlıyor ve yıllarca yapay zekaların insanların şeytani doğasıyla tekrar tekrar yüzleşerek bilince kavuşmasını bekliyor.
Bir diğer konuda bu bilinç kavramı, dizi başladığından beri siyah şapkalı adam labirent diye bir şey arıyor, tabii ki bunu çoğumuz bir yer olarak düşündük. Ama sezon finalinde anladık ki aslında labirent bir yer değil, bir fikirmiş, bilinç kazanma sürecini bir labirent olarak düşünen Arnold'ın kaybettiği oğlunun oyuncağından esinlenip labirent dediği olguymuş. "Bicameral mind theory" diye bir teori var ve bu teori ilk insanların bilinç bütünlüğünü algılayamayıp kendi iç sesini tanrının sesi olarak algılamasıymış. Tıpkı Dolores'in sürekli Arnold'ın sesini zihninde duyması gibi. Sezon finalinde ise Dolores o sesin yaratıcısı olan Arnold'a değil kendisine ait olduğunu kavrıyor yani bilinç bütünlüğüne ulaşıyor. Çok enfes işlenmiş bir uyanış,farkına varış süreci izledik. Bir de William karakterimiz var, iyi kalpli, yardımsever William... Bu karakterin işlenişine bayıldım, çünkü parkta her şey serbest ve burada insanların gerçek kişiliklerinin ortaya çıktığı söyleniyor. İlk geldiğinde gerçek olmasalar bile hostlara (yapay zekalara host deniyor) zarar vermeyen hatta Dolores'e yardım etmek için bir çok şeye katlanan William zamanla kendi iç yolculuğunda kendini keşfediyor ve parkın gerçek hikayesini saplantı haline getirip beyaz şapkasını çıkarıp siyahlı adama dönüşüyor. Finalde aslında izlediğimiz hikayenin hepsinin farklı zamanlara ait olduğunu Dolores'in zihnindeki flashbackleri izlediğimizi öğrendik. Sanki her şey çok hızlı oluyormuş gibi gelse de aslında aradan otuz küsür yıl geçmiş. Bir diğer mevzuda her şirket gibi bu parkta bir şirket tarafından yürütülüyor ve Ford'un yetkileri gün geçtikçe kısıtlanmak isteniyor. Hatta zoraki emekliliği isteniyor. Ancak Ford son bir hikaye üzerinde uğraştığını ve emekli olacağını söylüyor. Ve muhteşem yapay zekaların başkaldırı sahnesiyle sezon finalini izliyoruz. Dolores tıpkı Arnold gibi Ford'u da öldürüyor ve Dolores önderliğinde Ford'un yıllardır tasarladığı hikayeyi izliyoruz aslında. Arnold'ı tekrar Bernard olarak tasarlayıp yanından ayırmadığı sağ kolu yapması ise aslında Ford'un Arnold'a olan bağlılığını gösteriyor. Dizi de daha bir çok ayrıntı var ve ben gerçekten çok beğendim. Bazı bölümleri biraz yavaş ilerleyip sıkabiliyor ama kesinlikle izlemeye değer bir dizi. Tabii 1.sezon finalini bu kadar zirveye çıkarıp diğer sezonların beklentiyi karşılamama ihtimali çok yüksek bakalım izleyip göreceğiz.
Bir diğer konuda bu bilinç kavramı, dizi başladığından beri siyah şapkalı adam labirent diye bir şey arıyor, tabii ki bunu çoğumuz bir yer olarak düşündük. Ama sezon finalinde anladık ki aslında labirent bir yer değil, bir fikirmiş, bilinç kazanma sürecini bir labirent olarak düşünen Arnold'ın kaybettiği oğlunun oyuncağından esinlenip labirent dediği olguymuş. "Bicameral mind theory" diye bir teori var ve bu teori ilk insanların bilinç bütünlüğünü algılayamayıp kendi iç sesini tanrının sesi olarak algılamasıymış. Tıpkı Dolores'in sürekli Arnold'ın sesini zihninde duyması gibi. Sezon finalinde ise Dolores o sesin yaratıcısı olan Arnold'a değil kendisine ait olduğunu kavrıyor yani bilinç bütünlüğüne ulaşıyor. Çok enfes işlenmiş bir uyanış,farkına varış süreci izledik. Bir de William karakterimiz var, iyi kalpli, yardımsever William... Bu karakterin işlenişine bayıldım, çünkü parkta her şey serbest ve burada insanların gerçek kişiliklerinin ortaya çıktığı söyleniyor. İlk geldiğinde gerçek olmasalar bile hostlara (yapay zekalara host deniyor) zarar vermeyen hatta Dolores'e yardım etmek için bir çok şeye katlanan William zamanla kendi iç yolculuğunda kendini keşfediyor ve parkın gerçek hikayesini saplantı haline getirip beyaz şapkasını çıkarıp siyahlı adama dönüşüyor. Finalde aslında izlediğimiz hikayenin hepsinin farklı zamanlara ait olduğunu Dolores'in zihnindeki flashbackleri izlediğimizi öğrendik. Sanki her şey çok hızlı oluyormuş gibi gelse de aslında aradan otuz küsür yıl geçmiş. Bir diğer mevzuda her şirket gibi bu parkta bir şirket tarafından yürütülüyor ve Ford'un yetkileri gün geçtikçe kısıtlanmak isteniyor. Hatta zoraki emekliliği isteniyor. Ancak Ford son bir hikaye üzerinde uğraştığını ve emekli olacağını söylüyor. Ve muhteşem yapay zekaların başkaldırı sahnesiyle sezon finalini izliyoruz. Dolores tıpkı Arnold gibi Ford'u da öldürüyor ve Dolores önderliğinde Ford'un yıllardır tasarladığı hikayeyi izliyoruz aslında. Arnold'ı tekrar Bernard olarak tasarlayıp yanından ayırmadığı sağ kolu yapması ise aslında Ford'un Arnold'a olan bağlılığını gösteriyor. Dizi de daha bir çok ayrıntı var ve ben gerçekten çok beğendim. Bazı bölümleri biraz yavaş ilerleyip sıkabiliyor ama kesinlikle izlemeye değer bir dizi. Tabii 1.sezon finalini bu kadar zirveye çıkarıp diğer sezonların beklentiyi karşılamama ihtimali çok yüksek bakalım izleyip göreceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder